Drop Down MenusCSS Drop Down MenuPure CSS Dropdown Menu

29 Ara 2014

Sevgimizle boğmak...





Türk milletinde bence kanayan yara olan bir durum. Çocuğu sevgiyle boğmak ve böyle yetiştirmek. İyi ebeveynliğin üst sınırı yok. Her gün öğreniyoruz,kendimizi geliştiriyoruz.

Türk insanın da ve benim çevremde de çocuğa aşırı sevgi vermek bir nevi ebeveynin görevidir ve iyi ebeveynliği göstermektedir. Aşırı sevmekten kastım şımartmak , her istediğini yapmak ve almak değil.

Benim kafamdaki ebeveynlik tanımı ne derseniz;

Çocuğu ilk andan itibaren bir birey olarak kabul etmek, ona değer vermek ve kendi dünyamıza almak.

Açık ve saydam olmak.

Elimizden geldiği kadar onun sınırlarını devamlı zorlamak ve hayata en iyi noktadan başlamasına fırsat vermek.

Yemedim yedirdim,giymedim giydirdim ,sen bizim en değerli varlığımızsın söylemleri yanlış bence hem de çok yanlış.

Neden mi? Sen bizim en değerli varlığımızsın dersek çocuğa açık açık, bundan çocuğun anladığı;

- Hayatımızın odak noktası sensin,senden başka gayemiz hatta hobimiz bile yok bizim.

1- Çocuk bunu hissederse vicdan azabı duyar. Çünkü anne babasının hayatlarının onun yüzünden kısıtlandığını düşünür. Kendi olmazsa bu denli fedakarlık yapmak zorunda kalmayıp daha mutlu olabileceklerini hisseder.

2- Çocuk bunu hissederse kaygı duyar. Çünkü anne babasının mutluluğunun kendisinin mükemmel çocuk olmasına bağlı olduğunu düşünür. Olabileceğinin en iyisini olmaya çalışan çocuk kendiyle devamlı yarış halinde olur ve bu durum da onu kaygılı,iç dünyasında dinginliği sağlayamamış yapar. hayatta ne istediğinden emin olamayan ,aklı her daim karışık ,yaşadığı topluma ve toplum kurallarına yabancı bir birey olur.

3- Çocuk bunu hissederse sınırlandırıldığını düşünür. çünkü hata yapma özgürlüğü bile yoktur. Ailenin bu aşırı verici haline layık olabilmek adına hayat boyu uğraşır.

Çocuğumuza sevgimizi dolu dolu verirken onu kısıtlamamalı ,şımartmamalı ve sınırlamamalıyız.

Kendi yaşam sevgimizle ve hayat enerjimizle ona örnek olmalıyız. Yani en başta biz hayatımızı sevmeliyiz. Kararlarımızın arkasında durmalı,seçtiğimiz yoldan memnun değilsek de yeni seçeneklere açık olmalıyız. Hayatımızı doya doya yaşamalıyız. Evet hayat tozpembe değil hem de hiç kimse için. Herkesin yaşadığı zorluklar var. Ancak durmalı ve şükretmeliyiz sahip olduklarımız için. Yaşamı başkaları için değil kendimiz için yaşamalıyız.

Sevgiyi aşırı vermek yerine koşulsuz vermeliyiz. Bir insana aşırı sevgi vermek korkutucudur. Sevginizin sınırlarını belirleyemezsiniz ve kuralsız sınırsız bir sevgiyle kaybolabilirsiniz. Bu kadar büyük bir sevgiyi alan kişi, kendi duygularını ve kendi hedeflerini sırf sizin sevginizi eşitlemek adına hiçe sayabilir. Koşulsuz sevgi ona kendi hatalarını deneyimleme fırsatı ve kendi yaşamını yaşama şansı verir bu nedenle aşırı sevgiden çok daha iyidir. Dünya annesine duyduğu aşırı sevgi nedeniyle annesini mutlu etmek için çabalayan ,annesinden ayrılamadığı için bir aile bile kuramayan mutsuz evlatlarla dolu. Bu nedenle çocuğumuzu özgür bırakmalıyız. Koşsun ,düşsün ,kanatlarını açıp uçup gitsin.


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder